Şarj istasyonu kurmak akaryakıt kadar kolay değil

Türkiye’de hemen hemen 180’e yakın şarj istasyonu şirketi var. Bunların bir dönem sayısının 200’ü geçtiğini söyleyen Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bunların bir kısmı kapandı. Maliyetler yüksek. Artık isim bile bulamıyorlar. Güç sorunu var. Akaryakıt istasyonu kurmak şarj istasyonu kurmaktan daha kolay” dedi.
Pandemi dönemiyle birlikte elektrikli araçlar beklediğimizden daha hızlı bir şekilde hayatımıza girmeye başladı. Bir anda yaşanan model bolluğu hem istasyon ihtiyacını arttırdı hem de enerjiyi. Bugün bir şarj istasyonu kurmanın maliyeti oldukça yüksek ama istasyondan ziyade o alt yapıyı hazırlamak yatırımı ortaya koymaktan daha zor. Konu hakkında DÜNYA’ya özel konuşan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, şarj istasyonu kurmanın akaryakıt istasyonu kurmaktan daha zor olduğunu söyledi.
Akaryakıt istasyonu kurmanın oldukça kolay olduğunu aktaran Koca, “En zor tarafı ruhsatı. Ama şarj noktası başka bir şey. Her şey çok güzel, yer çok güzel. Ama kablo yok. Ya da güç yok yani elektrik yok. Akım istasyon kurmaya uygun değil. En baştan plan proje yapmak gerekiyor. Ben bir tane pompa koyuyorum, altına bir tane depo yapıyorum, tankerle döküyorum, akaryakıt istasyonu oluyor. Elektrikle böyle bir şey çok zor” dedi. Artık isim bulmanın bile zorlaştığını ifade eden Koca, şarj şirketlerinin oldukça çoğaldığını ama hepsinin teker teker kapandığını da aktardı.
‘Artık koyacak isim bile bulamıyorlar’
Lojistiğin oldukça zor olduğunu anlatan Hakan Koca, Opet markasının çatısı altında bir şirket kurduklarını bunun isminin de OVOLT olduğunu söyledi. İlk işi istasyonu ve benzeri adımları atmak için makinelerin bulunduğu lokasyonları gösterecek bir uygulama kurulması gerektiğini ve bunu yönetecek bir yazılım gerektiğini anlatan Koca, “Bu iş için para tek başına bir işe yaramıyor” dedi.
O yüzden elektrikli şarj istasyonların yavaş yavaş kapandığını aktardı. Bu işe yatırım için bir fon kurduklarını vurgulayan Hakan Koca şöyle devam etti: “Bu fon işin açıkçası bu işi yürütemeyen şirketleri satın almak için kuruldu. Neredeyse sayısı bugün 200’e kadar çıktı. Ama hemen hemen 30 tanesi kapandı. 160 seviyesine kadar indi. Çok popüler bir şey, moda haline geldi şarj şirketi kurmak. İsim kalmadı. İsim bulamıyorsun. O kadar çok şirket var ki isim bulamıyorlar. Öyle olunca tabii çoğaldılar.”
En şanslılar işletenler değil üretenler
İstasyon kurmanın da çeşitli şartları olduğunu söyleyen Hakan Koca, 50 tane cihaz koyma yükümlülüğünün olduğunu anlattı. İstasyona göre yatırım maliyetinin çok değiştiğini ifade eden Koca, “Yatırım dedin mi işin ucu oldukça açık. 1 milyon euroya kadar istersen gider. Biz de bu yatırım fonuyla büyümek isteyenleri kendi markamız çatısı altında toplamak istiyoruz. Düşündüğüm gibi değilmiş çok lokal kaldım. Yayılamıyoruz. Diyenler varsa buyursun gelsin noktasına geldik biz” dedi. Bu işte en şanslı olanların şarj cihazı üreticileri olduğunu belirten Koca, “Onların işleri sadece satmak. Ama işletenlerin işi zor. Yerli üreticiler oldukça başarılı bu işte. Üretim tarafında” diye konuştu.
Lokasyon kolay yatırım para
Bu işte lokasyonun para olmadığını anlatan Hakan Koca, “Lokasyonu zaten paylaşıyorsun. O yüzden maliyet o kadar zorlamıyor seni. O lokasyona her şey uygun ise şayet ki bunu bulmak zor. 20- 25 bin euro ile istasyon kurulumu başlıyor. Bu tabi tek cihaz için geçerli ya da iki soket. Bunu tabi 1 milyon euroya kadar götürmek mümkün. Birkaç farklı cihaz ve birden fazla soketle” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de en büyük problem güç’
İstasyon kurmak isteyenlerin genellikle şanslı olmadığını hatırlatan Hakan Koca şunları aktardı: “Güç yetersiz olduğunda çalışıyoruz. Eğer gerçekten buraya ben gücü alırsam ve burası fizibilitesi uygunsa. Bu sefer trafo yatırımı, elektrik dağıtım şirketleri işbirliği, projelendirme başlıyor. O yatırım biraz daha pahalı. Türkiye’de en büyük problem güç. Yüzde 30’u böyle. Yoksa ben peynir ekmek gibi koyarım. Türkiye’de enteresan, biraz da son zamana çok görüyoruz planlama hatası çok olan bir ülkeyiz. Yani planlama yapmıyoruz daha doğrusu.
Güç yok. Gücü iyi planlaman lazım. Elektriği bir anlamda hala ithal ediyoruz. Ona rağmen yetmiyor. Çok ciddi sorun Türkiye’de elektrik. Mesela statlarda ışıklandırma yapılıyor ya. Elektrik değil ki o jeneratör çoğu. Mümkün değil. Çünkü 3 saatlik bir event için o kadar elektrik gücü alamazsın. Enerjiyi nasıl sağlıyorsun? Yakıtla aslında. Türkiye’de de şu an elektrik üretimin çoğu bazı jeneratörler, elektrik santralleri ve doğalgaz. Doğalgaz kesilince motorin. Avrupa niye krize gitti? Tabii ki enerji güzel bir silah.”
Çeşit çeşit uygulama yerine kredi kartı kesin çözüm
Bütün istasyonları tek bir uygulamada görülmesi gerektiği üzerine Hakan Koca, “Buna bir de şimdi plaka tanımla işi çıktı. Sürücü mecburen app’i indirmek zorunda kalıyor. Onun app’ini ben de okutamıyorum. Ama kredi kartı gelirse artık app diye bir şey kalmaz. Yani yoldan geçen adam kredi kartını okutur, uyumluysa şarj işini başlatır. Bunun bir an önce aslında devreye girmesi lazım. Ve bu işler self servis olarak dönüyor” diye konuştu.
‘Akaryakıt kelimesi bitti artık istasyon diyeceğiz’
Artık yeni düzende akaryakıt istasyonlarının ‘akaryakıt’ kelimesini kaybettiğini söyleyen Hakan Koca, “İşin içerisine artık elektrik yazan da var. Akaryakıt istasyonu, zaman içerisinde istasyon kelimesine dönüştü. Şarj istasyonu işi çok hızlı gitti, enteresan bir şekilde. Ama devamı çok gelmedi. Şimdi ise son zamanlarda yeniden hızlandı. Akaryakıt istasyonlarında şarj hizmeti de verilmeye başlandı. Bu işin güvenini ortaya çıkardı. Ama soket sayını hızla arttırmak şart” dedi.
‘İstasyonları tam bir yaşam alanına dönüştüreceğiz’
Şu an da Ovolt olarak 140’tan fazla noktada olduklarını vurgulayan Hakan Koca, “Toplamda 470 soketimiz var. 2 şirketle birlikte. Ana hedefimiz DC’de büyümek. Bu büyümede kullanacağımız en önemli lokasyon OPET istasyonları. Yani geçen yıl Rolanti yatırım yapıldı ama şimdi öyle değil. Bu sene çok ciddi yatırım ve agresif bir yatırım sürecine girdik. Sanırım 5-6 şirket daha katılır bu sene bize. Ben artık devam edemiyorum diye” açıklamasında bulundu. Sadece bir şarj noktası değil yaşam alanı kurmak istediklerini aktaran Koca, “Elektrikli arabayı şarj ediyorsun. Hızlı şarj. Yarım saat 45 dakika. Hadi bilemedin 1 saat. Bazen çok uzun geliyor. Biz de kiokslarla bu işi biraz daha eğlenceli hale getirmeliyiz.
Şarj cihazı yanında kahve makinesi, otomatik. Siz orada belki de sıcak havada, klima ortamında olacaksınız. Arabanızda multimedya yok. Kendiniz bu HUB noktalarıyla YouTube’dan video indirip izleyebilirsiniz. Kendi Spotify müziğinizi account olarak açıp, dinleyebilirsiniz. Kahve içebilirsiniz. Ya da soğuk içecek alabilirsiniz. Burada oturma yerleri var. Böylece yarım saat, kırk beş dakika, bir saati doğru değerlendirmenizi sağlıyor. Ve arabanızın başından ayrılmıyorsunuz. Güzel tarafı o. Bir başka boyutu daha var. İstersen çapraz pazarlama yapabilirsin. Şarj olana kahveyi ikram edebilirsin. ,Ortada mesela bir şirketin. Satış elemanı. Arabasını şarj edecek. Ama orada yarım saat 45 dakikada online toplantı yapabilecek” dedi.