Şarj istasyonu kurmak akaryakıt kadar kolay değil

Şarj istasyonu kurmak akaryakıt kadar kolay değil
(Dünya Gazetesi) Okunma Sayısı : 44

Türkiye’de hemen hemen 180’e yakın şarj istasyonu şirketi var. Bunların bir dönem sayısının 200’ü geçtiğini söyleyen Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, “Bunların bir kısmı kapandı. Maliyetler yüksek. Artık isim bile bulamıyorlar. Güç sorunu var. Akaryakıt istasyonu kurmak şarj istasyonu kurmaktan daha kolay” dedi.

Pandemi dönemiyle birlik­te elektrikli araçlar bekle­diğimizden daha hızlı bir şekilde hayatımıza girmeye baş­ladı. Bir anda yaşanan model bol­luğu hem istasyon ihtiyacını art­tırdı hem de enerjiyi. Bugün bir şarj istasyonu kurmanın maliye­ti oldukça yüksek ama istasyon­dan ziyade o alt yapıyı hazırlamak yatırımı ortaya koymaktan daha zor. Konu hakkında DÜNYA’ya özel konuşan Ovolt & Sharz.net Genel Müdürü Hakan Koca, şarj istasyonu kurmanın akaryakıt is­tasyonu kurmaktan daha zor ol­duğunu söyledi.

Akaryakıt istas­yonu kurmanın oldukça kolay olduğunu aktaran Koca, “En zor tarafı ruhsatı. Ama şarj noktası başka bir şey. Her şey çok güzel, yer çok güzel. Ama kablo yok. Ya da güç yok yani elektrik yok. Akım istasyon kurmaya uygun değil. En baştan plan proje yapmak gereki­yor. Ben bir tane pompa koyuyo­rum, altına bir tane depo yapıyo­rum, tankerle döküyorum, akar­yakıt istasyonu oluyor. Elektrikle böyle bir şey çok zor” dedi. Artık isim bulmanın bile zorlaştığını ifade eden Koca, şarj şirketleri­nin oldukça çoğaldığını ama hep­sinin teker teker kapandığını da aktardı.

‘Artık koyacak isim bile bulamıyorlar’

Lojistiğin oldukça zor oldu­ğunu anlatan Hakan Koca, Opet markasının çatısı altında bir şir­ket kurduklarını bunun isminin de OVOLT olduğunu söyledi. İlk işi istasyonu ve benzeri adımla­rı atmak için makinelerin bulun­duğu lokasyonları gösterecek bir uygulama kurulması gerektiğini ve bunu yönetecek bir yazılım ge­rektiğini anlatan Koca, “Bu iş için para tek başına bir işe yaramıyor” dedi.

O yüzden elektrikli şarj is­tasyonların yavaş yavaş kapan­dığını aktardı. Bu işe yatırım için bir fon kurduklarını vurgulayan Hakan Koca şöyle devam etti: “Bu fon işin açıkçası bu işi yürüteme­yen şirketleri satın almak için ku­ruldu. Neredeyse sayısı bugün 200’e kadar çıktı. Ama hemen he­men 30 tanesi kapandı. 160 sevi­yesine kadar indi. Çok popüler bir şey, moda haline geldi şarj şirketi kurmak. İsim kalmadı. İsim bula­mıyorsun. O kadar çok şirket var ki isim bulamıyorlar. Öyle olunca tabii çoğaldılar.”

En şanslılar işletenler değil üretenler

İstasyon kurmanın da çeşit­li şartları olduğunu söyleyen Ha­kan Koca, 50 tane cihaz koyma yükümlülüğünün olduğunu an­lattı. İstasyona göre yatırım mali­yetinin çok değiştiğini ifade eden Koca, “Yatırım dedin mi işin ucu oldukça açık. 1 milyon euroya ka­dar istersen gider. Biz de bu yatı­rım fonuyla büyümek isteyenle­ri kendi markamız çatısı altında toplamak istiyoruz. Düşündü­ğüm gibi değilmiş çok lokal kal­dım. Yayılamıyoruz. Diyenler varsa buyursun gelsin noktasına geldik biz” dedi. Bu işte en şans­lı olanların şarj cihazı üreticileri olduğunu belirten Koca, “Onla­rın işleri sadece satmak. Ama iş­letenlerin işi zor. Yerli üreticiler oldukça başarılı bu işte. Üretim tarafında” diye konuştu.

Lokasyon kolay yatırım para

Bu işte lokasyonun pa­ra olmadığını anlatan Ha­kan Koca, “Lokasyonu za­ten paylaşıyorsun. O yüzden maliyet o kadar zorlamıyor seni. O lokasyona her şey uygun ise şayet ki bunu bulmak zor. 20- 25 bin euro ile istasyon kurulu­mu başlıyor. Bu tabi tek cihaz için geçerli ya da iki soket. Bunu tabi 1 milyon euroya kadar götürmek mümkün. Birkaç farklı cihaz ve birden fazla soketle” ifadelerini kullandı.

‘Türkiye’de en büyük problem güç’

İstasyon kurmak isteyenlerin genellikle şanslı olmadığını ha­tırlatan Hakan Koca şunları ak­tardı: “Güç yetersiz olduğunda çalışıyoruz. Eğer gerçekten bura­ya ben gücü alırsam ve burası fi­zibilitesi uygunsa. Bu sefer trafo yatırımı, elektrik dağıtım şirket­leri işbirliği, projelendirme baş­lıyor. O yatırım biraz daha paha­lı. Türkiye’de en büyük problem güç. Yüzde 30’u böyle. Yoksa ben peynir ekmek gibi koyarım. Tür­kiye’de enteresan, biraz da son zamana çok görü­yoruz planlama hatası çok olan bir ülkeyiz. Yani planlama yapmı­yoruz daha doğrusu.

Güç yok. Gü­cü iyi planlaman lazım. Elektriği bir anlamda hala ithal ediyoruz. Ona rağmen yetmiyor. Çok ciddi sorun Türkiye’de elektrik. Mese­la statlarda ışıklandırma yapılı­yor ya. Elektrik değil ki o jenera­tör çoğu. Mümkün değil. Çünkü 3 saatlik bir event için o kadar elektrik gücü alamazsın. Enerji­yi nasıl sağlıyorsun? Yakıtla as­lında. Türkiye’de de şu an elektrik üretimin çoğu bazı jeneratörler, elektrik santralleri ve doğalgaz. Doğalgaz kesilince motorin. Av­rupa niye krize gitti? Tabii ki enerji güzel bir silah.”

Çeşit çeşit uygulama yerine kredi kartı kesin çözüm

 

Bütün istasyonları tek bir uygula­mada görülmesi gerektiği üzeri­ne Hakan Koca, “Buna bir de şim­di plaka tanımla işi çıktı. Sürücü mecburen app’i indirmek zorun­da kalıyor. Onun app’ini ben de okutamıyorum. Ama kredi kartı gelirse artık app diye bir şey kal­maz. Yani yoldan geçen adam kre­di kartını okutur, uyumluysa şarj işini başlatır. Bunun bir an önce as­lında devreye girmesi lazım. Ve bu işler self servis olarak dönüyor” diye konuştu.

‘Akaryakıt kelimesi bitti artık istasyon diyeceğiz’

Artık yeni düzende akaryakıt istasyonlarının ‘akaryakıt’ kelimesini kaybettiğini söyleyen Hakan Koca, “İşin içerisine artık elektrik yazan da var. Akaryakıt istasyonu, zaman içerisinde istasyon kelimesine dönüştü. Şarj istasyonu işi çok hızlı gitti, enteresan bir şekilde. Ama devamı çok gelmedi. Şimdi ise son zamanlarda yeniden hızlandı. Akaryakıt istasyonlarında şarj hizmeti de verilmeye başlandı. Bu işin güvenini ortaya çıkardı. Ama soket sayını hızla arttırmak şart” dedi.

 ‘İstasyonları tam bir yaşam alanına dönüştüreceğiz’

Şu an da Ovolt olarak 140’tan fazla noktada olduklarını vurgulayan Hakan Koca, “Toplamda 470 soketimiz var. 2 şirketle birlikte. Ana hedefimiz DC’de büyümek. Bu büyümede kullanacağımız en önemli lokasyon OPET istasyonları. Yani geçen yıl Rolanti yatırım yapıldı ama şimdi öyle değil. Bu sene çok ciddi yatırım ve agresif bir yatırım sürecine girdik. Sanırım 5-6 şirket daha katılır bu sene bize. Ben artık devam edemiyorum diye” açıklamasında bulundu. Sadece bir şarj noktası değil yaşam alanı kurmak istediklerini aktaran Koca, “Elektrikli arabayı şarj ediyorsun. Hızlı şarj. Yarım saat 45 dakika. Hadi bilemedin 1 saat. Bazen çok uzun geliyor. Biz de kiokslarla bu işi biraz daha eğlenceli hale getirmeliyiz.

Şarj cihazı yanında kahve makinesi, otomatik. Siz orada belki de sıcak havada, klima ortamında olacaksınız. Arabanızda multimedya yok. Kendiniz bu HUB noktalarıyla YouTube’dan video indirip izleyebilirsiniz. Kendi Spotify müziğinizi account olarak açıp, dinleyebilirsiniz. Kahve içebilirsiniz. Ya da soğuk içecek alabilirsiniz. Burada oturma yerleri var. Böylece yarım saat, kırk beş dakika, bir saati doğru değerlendirmenizi sağlıyor. Ve arabanızın başından ayrılmıyorsunuz. Güzel tarafı o. Bir başka boyutu daha var. İstersen çapraz pazarlama yapabilirsin. Şarj olana kahveyi ikram edebilirsin. ,Ortada mesela bir şirketin. Satış elemanı. Arabasını şarj edecek. Ama orada yarım saat 45 dakikada online toplantı yapabilecek” dedi.

 
Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL