Yüzde 10’dan faydalanmak için neredeyse kâr etmiyoruz

Yüzde 10’dan faydalanmak için neredeyse kâr etmiyoruz
(Dünya Gazetesi) Okunma Sayısı : 25

Türkiye’de elektrikli araçlar yüzde 10’luk ÖTV diliminde sıkıştı. Fiyatları artan kur da tetikleyince markalar en alt dilimde kalmak için kılı kırk yarmaya başladı. Elektrikli araçta matrahların güncellenmesi gerektiğini söyleyen Hyundai Genel Müdürü Berkel, “Ioniq 5 ve Ioniq 6’da yüzde 10 ÖTV’den faydalandırmak için kâr etmiyoruz” dedi.

Uzun bir süredir elekt­rikli otomobillerde matrah güncellen­mesi yapılmadı. Fakat fiyatlar euro kurunun etkisiyle yük­selmeye devam ediyor. Bir­çok elektrikli model artık yüz­de 10 ÖTV diliminde tutuna­mazken, bazı markalar burada kalmak için düşük kârlılığı ve hatta zararına satışı bile göze alıyor.

Hyundai Türkiye’nin Antalya’da gerçekleştirdiği yeni Inster modelinin lans­manında konuşan Hyundai Türkiye Genel Müdürü Murat Berkel de bu konuya değindi. Tüm sektörün yüzde 10 ÖTV dilimiyle araç sunabildiğine işaret eden Berkel, avantajın sürmesi gerektiğinin altını çizdi. Berkel, “Bunun için de matrah güncellemesi gerekli. Biz elektrikli araç sunan mar­kalar olarak sıkıştık artık. Bu kadar kur artıp fiyatları bu sı­nırlarda tutmaya çalışmakta zor.

Sadece Hyundai’nin de­ğil tüm markaların sıkıntısı şu an bu. Kur tekrar yukarı yön­lü giderse dilim değiştirmek zorunda kalınır ve fiyatlar pa­halanır. Bu elektrikli araçlar için bir cazibe oluşturuyor. Bunun devam etmesi için ba­remler yukarı çekilerek yüzde 10 ÖTV korunmalı. Togg bu­rada itici güç. Ioniq 5 ve Ioniq 6’dan yüzde 10 ÖTV’den fay­dalandırmak için kar etmiyo­ruz” ifadelerini kullandı.

Çinlilerin agresif fiyat politikaları bizi zorluyor

Çinli üreticilerin Türki­ye pazarında oldukça agresif ilerlediğine değinen Murat Berkel, pazardan aldıkları pa­yın gittikçe arttığına değindi. Berkel şöyle devam etti: “Re­kabetçilik güzel.

Çinli marka­ların yayılımını da engelleye­mezsiniz. Elde edilmiş bir hak var. Devlet buna olanak tanı­yor. Bizi zorlayan kısım agresif fiyat politikaları ve bunu de­vam ettirmeleri. Bu markala­rı zorluyor. Çinlilerde pazara entegre olmak için böyle bir strateji izliyorlar. Bizde Hyun­dai olarak pazar payı kaybet­memek için her türlü önlemi­mizi alıyoruz. Bu arada bu re­kabet sadece Türkiye’de yok.

Dünyanın tüm ülkelerinde var. Herkes Çin otomotivinin yayılımına karşı pozisyon al­mış durumda. Bence marka­ların yayılması için Çin Dev­leti de bunu destekliyor diye tahmin ediyorum. Daha global olma yönünde hamle yapıyor­lar” dedi.

Ulaşmak daha zor hale geldi bunun tek çözümü ucuz kredi

Sıfır araç alımında kredi bü­yük bir etken. Fakat son dö­nemde yüksek faizle birlikte kredili araç sahibi olmak da ol­dukça zorlaştı. Bunun üzerine de konuşan Murat Berkel, sa­tışların yüzde 80’den fazlası­nın artık nakit olarak döndü­ğünü aktardı. Berkel, “Sıkı po­litika sürüyor.

Şu anda yüzde 3,99’larda kredi faizi sunabi­liyoruz. Biz en son 4-5 yıl önce yüzde 1’lerde yüzde 0,99’larda kredi faizi sunuyorduk. Ama bu şekilde devam etmez. Kredi faizlerinin aşağıya gelmesi ge­rekir. Araç fiyatları döviz ku­runa bağlı olarak artıyor. Ama insanların gelirleri aynı para­lelde artmıyor.

Bu koşullarla ulaşılabilirlik daha da zorlaşı­yor. Bu zorluğu azaltacak olan şey kredi hatta cazip kredi. Bu kredi koşulları iyileşmezse pazarı daha fazla etkilemeye başlayacak. Bugün en ucuz sı­fır araç 1 milyonun üzerinde. Kredi kullanmadan orta gelir­li bir insanın satın alması zor” diye konuştu.

Burada yapılacak üretimle daha avantajlı olacağız

Gelecek Hyundai’nin Türkiye’de üreteceği elektrikli araca ilişkin de bilgi veren Murat Berkel, “Burada üretmenin avantajı öncelikle ithal edilen bir elektrikli araca göre daha iyi bir stok yönetimi olacağı kesin.

Tedarik anlamında bir sıkıntı yaşanmaması da en büyük avantajlardan. Üretim maliyetleri çok farklı. Burada üretilecek yerli bir elektrikli aracın bize çok daha avantaj sağlayacağını düşünüyorum. Mutlaka fiyatlanması bulunduğu segmentin araçlarına göre yapılacak. Yerli üretim fiyatlama açısından en iyi seviyeye koymamızı sağlayacak.

Hem Avrupa’ya ihracatımız olacak hem Türkiye’ye satışımız olacak. Dolayısıyla belli bir adede ulaşmamız gerekiyor. Yerli üretim elektrikli bir araç ithale göre tüketici nezdinde fiyatlamada pozitif yansır. Bizim sattığımız araçların yüzde 60’ı yerli modeller. Bizim elektriklide asıl sıçramamız yerli üretim elektrikliyle olacak” ifadelerini kullandı.

 360 km menzili var

 Hyundai Inster’in kalbinde 49 kwh bir batarya yer alıyor. Bu piller otomobili WLTP verilerine göre, 360 kilometre menzile ulaştırıyor. 115 beygirlik güç ve 147 Nm’lik tork ise bu otomobile yeterli oluyor. 0’dan 100 km/s hıza 10,6 saniyede ulaşan otomobilin maksimum hızı ise 150 km/s. Öte yandan aracın enerji tüketimi de tatminkar.

Ortalamada 15,1 kwh/100 km tüketime sahip olan modelin şehiriçi trafiğinde tüketimi 11 kwh ortalamasına kadar düşüyor. Bu sayede aracın şehiriçi menzili 493 km’ye kadar çıkıyor. 350 DC şarj desteğiyle otomobil yüzde 10’dan yüzde 80’e 30 dakikada, 50 kw istasyonda 55 dakikada, AC ile yani daha yavaş şarjla 4 saat 35 dakikaya ihtiyaç var.

1.3 milyon liraya Hyundai Inster

Güney Koreli Hyundai’yi küçük sınıfta temsil eden Inster Türkiye’de yola çıktı. Şehir içi ulaşıma biçilmiş kaftan niteliğinde olan model sadece yüzde 100 elektrikli olarak sunuldu. İlk etapta Advance versiyonuyla gelen otomobilin ikinci yarıda Cross versiyonu da satışa çıkacak. Markanın Ioniq modellerinden aldığı tasarım anlayışını daha ufak detaylarla devam ettirmeye çalışan otomobilin 3.8 metre seviyesindeki uzunluğuna rağmen içeride beklenmeyen bir yaşam alanı var.

Arka koltukların ileri geri hareket edebilmesi A sınıfı bir otomobil olmasına rağmen yaşam alanını B SUV boyutlarına ulaştırıyor. 238 litrelik bagaj hacmi de bu sayede 351 litreye kadar çıkıyor. İçeride 10,25 inçlik iki ekran ve dolu güvenlik donanımına sahip. Bu sınıfta model açılabilir cam tavan da sunuyor. Aracın başlangıç fiyatı da 1 milyon 319 bin TL olarak belirlenmiş.