Adnan Ağaçlı: “Taşımacının sırtına binen yük artık hafifletilmeli”

Türkiye araç lojistiği sektörünün öncü isimlerinden Ağaçlı Lojistik’in Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Araç Lojistikçileri Derneği (ARLOD) Başkanı olan Adnan Ağaçlı, sektörün dönüşümünü, yapısal sorunlarını ve geleceğe dair beklentilerini değerlendirdi.
Temelleri 50 yılı aşkın bir geçmişe dayanan Ağaçlı, bugün yalnızca taşımacılık alanında değil, otomotiv lojistiğinde kullanılan özel üretim römork ve yarı römorklarıyla da sektöre yön veriyor. Lojistik alanındaki uzun yıllara dayanan tecrübeleri sayesinde, firmanın faaliyetleri yalnızca taşımayla sınırlı kalmıyor; taşımanın temelini oluşturan ekipman üretiminde de ciddi bir uzmanlık barındırıyor.
Ağaçlı, “Otomotiv lojistiği bizim için yalnızca bir taşıma işi değil; üretim, kalite ve uzmanlıkla örülü entegre bir sistemdir” diyor.
Ancak bu sistemin sürdürülebilirliği, sektörün karşılaştığı yapısal sorunlar nedeniyle tehdit altında. Ağaçlı’ya göre navlun ücretlerinin gerçek maliyetleri karşılamaktan uzak kalması sektörde kaliteyi zorluyor:
“Piyasa, düşük fiyatlarla rekabet etmeye çalışan merdivenaltı hizmet sağlayıcılarıyla dolmuş durumda. Bu sadece fiyatları değil, tüm sektördeki hizmet standardını da aşağıya çekiyor.”
Global otomotiv devlerinin taşıma maliyetlerini lojistik firmaları üzerinden kısmaya çalışması ise başka bir soruna kapı aralıyor.
“Lojistik hizmet sağlayıcıları üzerindeki bu baskı, sürdürülebilir hizmet anlayışını zedeliyor. Fiyatlar düştükçe kalite de düşüyor; nitelikli hizmet veren firmalar ayakta kalmakta zorlanıyor.”
Bir diğer temel mesele ise nitelikli şoför açığı. Giderek yaşlanan sürücü profili ve gençlerin mesleğe ilgisizliği, sektörün geleceği adına endişe verici.
“Bugün Türkiye’de vasıflı şoför bulmak neredeyse imkânsız hale geldi. Bu durum sadece firmaları değil, taşımanın güvenliğini de doğrudan etkiliyor.”
Tüm bu tabloya rağmen Adnan Ağaçlı, yapısal reformlar ve uzun vadeli bakış açısıyla Türkiye'nin araç lojistiğinde Avrupa’nın güçlü oyuncularından biri olabileceğine inanıyor.
“Eğer doğru regülasyonlar, adil rekabet ortamı ve kalite odaklı stratejiler uygulanırsa, Türkiye otomotiv lojistiğinde bölgesel üs haline gelebilir. Biz buna hem geçmişimizle hem üretim gücümüzle hazırız.”