Satılan her araç bir menkul kıymete dönüşmeli

İkinci el pazarına büyük bir önem verdiklerini vurgulayan MAİS Genel Müdürü Berk Çağdaş, bu pazarı bir menkul kıymet haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Çağdaş, “Bugün bir altın alırsınız, altının bir değeri vardır. Gidersiniz herhangi bir yerde herhangi bir zamanda oranın alış fiyatına göre bozdurabilirsiniz. İkinci elde araçlarımızı bu hale getirmek istiyoruz” dedi.
Pandemi döneminden sonra otomotiv sektörünün iç pazarda bütün dinamikleri değişti. Özellikle ikinci el araçta dönüşüm tüm hızıyla devam etti, pazar beklentinin üzerinde büyüdü. İkinci ellerine sahip çıkan markalar işe, deyim yerindeyse 1-0 önde başladı. Renault Austral’in Barselona’da gerçekleşen Avrupa lansmanında açıklamalarda bulunan MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş da ikinci el pazarına verdikleri önemi vurguladı.
“Bizim için çok önemli” diyen Çağdaş, “İkinci el markanın altyapısı, markanın algısı, kalite imajı için çok önemli. Orası özel yatırım yaptığımız bir alan. İkinci elde Renew olarak markalaştık. Burada temel amaç şu. Biz sattığımız ürünü bir menkul kıymet haline getirebildiğimiz ölçüde ikinci elde başarılı oluruz ve bir menkul kıymet gibi alınıp satılma noktasına gelen bir araç güvenilir bir araçtır. Yani bugün bir altın alırsınız altının bir değeri vardır. Gidersiniz herhangi bir yerde herhangi bir zamanda oranın alış fiyatına göre bozdurabilirsiniz. İkinci elde araçlarımızı bu hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.
Perakende satış zayıf çünkü kredi yok
Pazarın rekor kırmasının yanında perakende tarafının zayıf gittiğini söyleyen Berk Çağdaş, kredilere de değindi. Çağdaş, perakende de yaşanan zayıf talebin birinci nedenleri arasında düşük kredi hacmi olduğunu ifade ederek, “Çünkü kredi yok. Perakende satışı arttırmanın yolu kredi vermektir. Bu sefer ne oluyor? Araç alamayan insanlar ikinci ele yöneliyor. Bir taraftan üretim devam ediyor ve stoklar artıyor. Bu şartlarda basınç gittikçe yükseliyor. Sonrasında çok aşırı tuhaf fiyat indirimleri ortaya çıkıyor. Bu bütün sektöre zarar veriyor.”
Fiyatlar enflasyona göre hâlâ aşağıda
Piyasalara bakıldığında kurun arttığını söyleyen Berk Çağdaş, “Dünyada da üretim faktörlerine bağlı olarak bir enflasyon var. Türkiye'ye araç ithal ederken veya Türkiye'de üretim yaparken karşılaştığımız maliyetlerdeki artışı yani üreticinin yansıtmaya çalıştığı artışları biz fiyatlarımıza aynen yansıtamıyoruz. Satılması gereken, olması gereken fiyat seviyeleri enflasyona göre hala altında. Fiyat artışlarımız da zaten enflasyonun altında gidiyor. Bizde bunu bir anlamda fiyatlara yansıtmak zorunda kalıyoruz” dedi.
Pazar satışla değil yeni markalarla büyüyor
“Bu yıl 1 milyon adedin altını beklemiyoruz” diyen Berk Çağdaş, “Fakat pazar dikey olarak büyümüyor. Pazar yatay olarak büyüyor. Yani payda büyüyor demek. Marka sayısı artıyor. Ama markalar pazar kaybı yaşıyor. İki sene önce 48 marka varken yüzde 15-16 pazar payı vardı. Bugün 60 markayı geçmiş durumda ve pazar payı yüzde 13. Her bir marka, ürününü satmak için agresif bir fiyat stratejisiyle piyasaya giriyor. Çin markaları özellikle, sübvansiyon yapıyor. Bu yüzden satışlarımız düşebiliyor. Pazarlıklarımız azalabiliyor. Aslında adet olarak aynı aracı satıyoruz ama payda büyüdüğü için pazar payımız azalıyor” dedi.
Austral artık sürücüyü yüzünden tanıyor
Renault Austral makyajlandı. Sadece tasarım değil teknolojide de öne çıkmaya başlayan model, A’dan Z’ye elden geçirildi. Baştan sona yenilenen ön ve arka tasarımı ile yeni ışık imzası, onu Rafale ve yeni Espace modelleriyle görsel olarak daha uyumlu hale getiriyor. Yeni sürücü tanıma sistemi sayesinde araç, kullanıcıyı tanıyor ve kişiye özel bir karşılama sunuyor. Yeni amortisörler ve büyük lastikler hem sürüş konforunu hem de yol tutuşunu iyileştirmiş. Yeni Renault Austral, katlanabilir ve ayarlanabilir arka koltuklarıyla çok yönlü kullanım imkânı sunuyor. 16 cm ileri– geri kaydırılabilen kızaklı arka koltuklar, 527 litrelik bagaj hacmini ihtiyaçlara göre şekillendirmeye olanak tanıyor.
Temmuzda yeni yüzüyle geliyor
Yeni Austral tanıdık güç seçeneğiyle Türkiye’de Temmuz 2025’te yola çıkacak. 1.2 litrelik turbo motorun yer aldığı araca elektrikli motor da destek veriyor. Full hibrit 200 hp ünitenin ortalama yakıt tüketimi 100 km’de 4,7 litre olarak hesaplanmış. Yeni yazılımla birlikte geliştirilen araçta, vites geçişleri daha akıcı olmuş. 0-100 km hızlanmasını 8,4 saniyede tamamlayan otomobilde konfor da artmış. Talebe bağlı olarak modelin 160 beygirlik mild hibrit seçeneği de CVT şanzımanla birlikte gelebilir.
Otomotivde rekabet iyi bir şey teşvikler haksız olmasın yeter
Son dönemde artan Çinli baskısından rahatsızlık duymadıklarını anlatan Berk Çağdaş, “Çinli markalardan niye rahatsızlık olsun? Olmaz. Yeter ki doğru ve hakkaniyetli rekabet olsun. Yoksa isteyen istediği malı getirip satsın Türkiye'de. Verilen teşvikler anlamında bir haksız rekabet olduğunu düşünüyoruz. Mesela ÖTV teşviği. Türkiye'de üretim yapan başka markalar da var. Onlar böyle bir teşvikle karşılaşmıyor mesela. Biz hibrit motoru üzerine koyduğumuz halde hibritte aynı teşviği alamadık. Dolayısıyla istediğimiz araç adetlerini satamadık. Motoru da kendimiz yapıyoruz burada” açıklamasında bulundu.